Hepatit B bağışıklığı, kişinin immün sistemi yani bağışıklık sisteminde antikorlar oluşmasıyla vücudun savunma mekanizması oluşturmasıdır. Savunma mekanizmasını oluşturan antikorlar, hastalık ile karşılaşıldığında ya da bağışıklama yapıldığında oluşur. Doğal bağışıklık dediğimiz hastalık ile karşılaşan vücut, antikor üreterek kendini korumaya alır. Ancak antikor düzeyinin belli bir değere çıkmaması durumunda kişi taşıyıcı olarak kalmaktadır. Taşıyıcı olanlar, virüsün yayılması için risk oluştururlar. Taşıyıcı olanlarla yakın ilişkilerde olanlar Hepatit B aşısı olmalıdır. Bulaşma riskine karşı mutlaka bağışıklama yapılmalıdır. Hepatit B taşıyıcıları yıllarca taşıyıcı olarak kalabilir veya tedavi olabilirler. Çoğu kişi ise taşıyıcı olup olmadığını bilmemektedir. Taşıyıcı olup olmadığı, bağışıklık kazanılıp kazanılmadığı kanda antikor düzeyine bakılarak anlaşılır. Bir bulaşıcı hastalıklar uzmanına giderek kan tahlili sonucu bunu öğrenebilirsiniz.

Hepatit B bağışıklığı, hiç antikor oluşmayan durumlarda oluşmaz. Hepatit B virüsü, vücut bağışıklığına baskın gelir ve antikor hiç oluşamaz, bu durumda hastalık ortaya çıkar. Hastalık olması durumunda savunma mekanizması çalışmaz ve virüse yenik düşer. Bu durumda karaciğer enzimleri yükselir ve hastalık karaciğeri tutar. Karaciğer yetmezliğine kadar ilerleyebilir. İlerleyen ve tedavi görmeyen durumlarda karaciğer kanseri oluşabilir. Hepatit B bağışıklığı, anti-HBs düzeyinin 10 IU/l düzeyinin üzerinde olduğu durumlarda bağışıklık kazanılmış demektir. Antikor düzeyinin takip edilmesi, izlenmesi aşı sonrası bağışıklama oluşması takibi açısından önemlidir. Aşılama, bağışıklığı düşük olanlarda son derece önemlidir. Hepatit markırları diye de bilinen anti-HBs değeri ölçümü, sarı tüplere alınan kanda bakılır. Aşı dozları tamamlandıktan sonra en az 2 ay kadar bakılarak bağışıklamanın oluşup oluşmadığı değerlendirilir.

Hepatit B bağışıklığı doğal yoldan kazanılmışsa yüzey antikoru oluşmuş demektir. Bu kişiler taşıyıcı olduğu için aşıya gerek duyulmaz. Aşı yapılacak kişilerde önce kan bakılmalı ki doğal bağışık olanlar ayırt edilmeli ve aşı yapılmaması sağlanmalıdır. Serolojik testler yapılarak hangi değerlere bakılacağı uzman bir doktor tarafından değerlendirilmelidir.

Hepatit B bağışıklığı olmayan kişiler, kan yoluyla ve cinsel yolla bulaşan bu hastalıktan korunmak için dikkatli olmalıdır. Eşlerden birinde taşıyıcılık varsa, partner aşılanmalı ve kondom kullanarak bulaşma riskini önlemelidir. Bağışıklık en az 15 yıl korur.

Hepatit B bağışıklığı olmayan kişiler özellikle diş hekimine veya hastaneye gittiklerinde, kuaförde kullanılan makas, tırnak makası, diş fırçası gibi kişisel eşyaların kullanımı durumlarında kanla bulaşan veya vücut sıvılarıyla temas edilen durumlarda dikkat etmelidir.

Hepatit B aşısı, bağışıklık sistemini güçlendirerek Hepatit B virüsüne karşı koruma sağlar. Aşı, genellikle üç doz olarak uygulanır ve ilk dozdan sonra ikinci doz bir ay sonra, üçüncü doz ise altı ay sonra yapılır. Aşılama programı tamamlandıktan sonra bağışıklık kazanılıp kazanılmadığı, kanda anti-HBs düzeyine bakılarak değerlendirilir. Aşı sonrası bağışıklık genellikle uzun süre devam eder, ancak bazı durumlarda takviye dozları gerekebilir.

Hepatit B taşıyıcıları düzenli olarak sağlık kontrollerine gitmeli ve karaciğer fonksiyon testleri yaptırmalıdır. Karaciğer enzimleri ve diğer biyokimyasal parametreler, virüsün karaciğere zarar verip vermediğini göstermede önemlidir. Taşıyıcılar, aynı zamanda hepatit markırları ve diğer serolojik testlerle de izlenmelidir.

Hepatit B bağışıklığı, kişinin sağlığı ve hastalığın yayılmasını önlemek açısından son derece önemlidir. Doğal yoldan bağışıklık kazanmış kişiler, taşıyıcı oldukları için aşıya ihtiyaç duymazlar. Ancak bağışıklığı olmayanlar, aşılanarak ve önlemler alarak Hepatit B'den korunmalıdır. Düzenli sağlık kontrolleri ve serolojik testler, bağışıklık durumunu izlemek ve gerekli tedbirleri almak için önemlidir.